RET, “Suriyeli Olmayan Mülteciler ve Savunmasız Ev Sahibi Topluluklarda Dayanıklılığı Artırmak için Çok Sektörlü Yaklaşım Projesi” kapsamında, Kayseri ve Aksaray’da Türkçe Dil Eğitimleri sunmaktadır. Bu eğitimlerde katılımcılar geleneksel sınıf eğitimi yerine, günlük hayatta karşılaşabilecekleri hastaneler, pazarlar, emlak acenteleri gibi ortamların oluşturulduğu bir anlayışla ders işlemektedir. Böylelikle eğitimler hem daha ilgi çekici ve pratik bir öğrenme deneyimi sunmakta hem de sosyal uyumu sağlama hedefine daha fazla katkı sağlamaktadır.

“Eğitimlerimiz bir dil kursundan çok daha fazlasını ifade ediyor!” diyerek sözlerine başlayan RET’in Kayseri’deki Türkçe Eğitmen’i şunları ekledi: “Eğitimlerimiz, mültecilere Türkiye’deki sosyal yaşama kolayca adapte olabilmeleri için ihtiyaç duydukları pratik becerileri kazandırmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda katılımcılarımız geleneksel sınıf ortamıyla sınırlı kalmıyor, bunun yerine kendilerini Türkçe iletişim kurmaları gerekebilecek dinamik ve çeşitli gerçek hayat senaryolarının içinde buluyorlar.”
Eğitimlerin en benzersiz yönlerinden biri olarak gündelik hayattan ortamların kullanılması ile katılımcılar kendilerini Türkçe dil becerilerini kullanabilecekleri ve “hastalar” ve “doktorlar” ile etkileşimde bulunabilecekleri bir hastane odası sahnesinin içerisinde bulabilmektedirler.



Başka bir eğitimde ise katılımcılar kendilerini günlük yaşam için hayati önem taşıyan temel ifadeleri öğrenmek üzere simüle edilmiş bir süpermarkette alışveriş yaparken bulabilirler. RET’in Kayseri’deki Türkçe dil eğitimlerinin katılımcılardan biri eğitimleri dair şunları iletti: “RET’in eğitimlerine katılmaya başladığımdan beri, eğitimde uygulanan bu yöntem, Türkçe’yi daha hızlı öğrenmeme ve sosyal hayata kolayca adapte olmama destek oldu. Bu durum sadece kelimeleri ezberlemekle ilgili değil; aynı zamanda dilin günlük hayatta nasıl kullanıldığını deneyimlemek ile ilgiliydi.”

RET’in Türkçe dil eğitimleri, gerçek dünyadaki mekanları simüle ederek etkilerini en üst düzeye çıkarmayı ve öğrenilenlerin akılda kalıcı olmasını sağlamaktadır. Bunun yanı sıra mülteci ve ev sahibi topluluk üyelerine birbirleriyle olumlu etkileşimler kurma fırsatları sunmayı ve nihayetinde daha güçlü bir sosyal uyum sağlamayı amaçlamaktadır.
RET Supports Refugees through Authentic Turkish Language Courses
As part of the “Multi-Sectoral Approach for Fostering Resilience Among Non-Syrian Refugee and Vulnerable Host Communities” project, RET has been providing Turkish language courses to refugees in Kayseri and Aksaray, with the aim of fostering social cohesion and empowering them to operate more independently and confidently in Turkish society. RET designed these language courses to transcend traditional classroom settings, putting participants in simulated, everyday scenarios such as markets, hospitals, and real estate agencies to simulate more realistic and practical conversational practice and provide a more engaging learning experience.

“Our courses are more than just language lessons!” said RET’s Turkish Language Trainer in Kayseri adding: “The courses are immersive experiences aimed at providing refugees with the practical skills they need to integrate into the social sphere in Turkey. Our participants are not confined to traditional classroom settings but instead find themselves in dynamic, real-world scenarios where they must communicate in Turkish to navigate various situations.”
Participants might find themselves in a makeshift hospital room, where they must interact with “patients” and “doctors” while practicing their Turkish language skills. Such experiences are invaluable for helping build confidence and vocabulary, as well as acclimatize refugees to how to seek medical care in Türkiye.



In another course, the participants went shopping for goods in a simulated supermarket to learn essential phrases that are vital for daily life. One of them commented: “After I joined RET’s language courses, the everyday situations during the courses forced me to learn and adapt quickly. It wasn’t just about memorizing vocabulary; it was about truly understanding how the language is used in real life.”

By simulating real-world locations and situations, the courses seek to maximize their impact and provide memorable lessons, as well as opportunities for refugee and vulnerable host communities to have positive interactions, ultimately fostering a stronger social cohesion between them all.
No responses yet